You are here
1905’te Rusya’da bir Ana’nın ve 1 Mayıs’ın öyküsü
2 May 2021 - 11:50
1900’lerin başında Rusya’da işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşulları çok kötüydü. Sanayi işçileri günde 11 saat çalışırken işçilerin büyük bir kısmı 12 saatin üzerinde çalışıyordu. Avrupa ülkeleri arasında en düşük ücreti alanlar Rusya’daki sanayi işçileriydi. Sendikalaşma ve grev hakkı yoktu. Gösteri yapmak yasaktı. İşçilerin yaptığı her eylem kanla bastırılıyordu. Buna rağmen işçiler örgütleniyor, greve çıkıyor, gösteriler düzenliyordu. 1905 yılında işçilerin 8 saatlik işgünü, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve adil ücret talepleriyle başlayan grevler giderek siyasallaştı ve bir devrime dönüştü. 1905’te Rusya otokrasisini sarsan devrim, ne yazık ki başarıya ulaşamadı. Ancak işçiler yeniden örgütlenecek, ayağa kalkacaktı ve bu kez başaracaklardı.
Maksim Gorki’nin 1905 öncesine ışık tutan Ana romanında işçilerin baskı ve yasaklara karşın verdiği mücadeleler anlatılır. Gelin şimdi o romandan bir kesiti, 1 Mayıs 1905’i izleyelim hep birlikte…
1905 devrimi Rusya’daki aydın ve sanatçıları da etkisi altına almıştı. Bunlardan biri olan ressam Boris Kustodiev işçilerin mücadelesinden o kadar etkilenmişti ki 1906 yılında Putilov fabrikasında çalışan işçilerin 1 Mayıs gösterisini tuvale aktararak ölümsüzleştirdi. Köklerini en derinlere salan bir ağaç gibi güçlüdür 1 Mayıs geleneği. Büyüyüp gelişen Rusya işçi sınıfı bu geleneğe bağlanıyor. 1 Mayıs’ta kızıl bayraklarıyla fabrikalarından çıkıp yürüyen Putilov işçileri tarih yazmaya hazırlanıyorlar. Onlar buzu kırıp suyun önünü açacaklar. Onlar Parsons’ın ifadesiyle dizleri üzerine çöktürülen insanlığı ayağa kaldırmaya girişecekler!
İşçilerden 1 Mayıs Mücadele Mesajları
Yaşasın dünya işçilerini birleştiren gün! Ne mutlu bu mücadele gününü bugünlere taşıyanlara! Bu düzende nefes alamıyoruz diyen milyarların kardeşleştiği, haykırdığı gündür 1 Mayıs! Patronlar meydanları yasaklasalar da yüreklerimizi meydan yerleri gibi coşturan gündür 1 Mayıs! Bizi bölen, parçalayan ve birbirine düşman edenlerin karşısına birleşerek, kardeşleşerek, mücadele ederek çıktığımız gündür 1 Mayıs! 1 Mayıs patronların bütün yalanlarına, yasaklamalarına inat bize işçi sınıfının büyük bir aile olduğunu anlatan gündür. Onların bu yasakları, baskıları da korkudandır. Bırakalım korksunlar. Korkunun ecele faydası yoktur. Bizler 1 Mayıs günü her yürekte bir ses, her fabrikada, işyerinde bir çığlık olacağını biliyoruz. Bizler taşıma işçileri olarak 1 Mayıs’a sahip çıkıyor, onun mücadele ruhundan güç alarak bir kez daha haykırıyoruz: YAŞASIN 1 MAYIS! YAŞASIN İŞÇİLERİN ULUSLARARASI MÜCADELESİ!
İstanbul’dan bir grup taşıma işçisi
Her Şeye Rağmen 1 Mayıs!