You are here
Grevlerde, direnişlerde, alanlarda İşçi Öz-Eğitim Grupları
12 June 2021 - 17:30
Türkiye işçi sınıfının yükselen mücadelesini bastırmak isteyen egemenler 1980 askeri faşist darbesini gerçekleştirdiler. İşçi sınıfının örgütlerini ezdiler. Geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıktılar; yeni kuşak işçileri mücadeleci öncü işçilerden ve sosyalistlerden koparmak istediler. Darbeden sonraki yıllar zorluydu. Fakat her şeye rağmen işçi sınıfından umudunu kesmeyen eski kuşak sosyalistler vardı ve onlar fabrikalarda, sendikalarda, grev ve direniş alanlarında yılmadan mücadeleci öncü işçileri örgütlemeye devam ettiler. 1990’lı yılarda direnişlerden, grevlerden hak mücadelelerinden öncü işçilerin katılımıyla İşçi Öz-Eğitim Gruplarını oluşturdular. Sınıfın durumunu, sorunları, örgütlenme yollarını tartışan, sınıf bilinciyle kuşanan işçiler, mücadele geleneğini yeni kuşaklara aktarmak için azimle çalıştılar. İşte böyle başladı İşçi Öz-Eğitim Gruplarının gelenekten geleceğe yürüyüşü.
İşçilik hayatıma genç yaşta metal fabrikasında başladım. Şanslıydım ki fabrikada sendika vardı. İşçi arkadaşlarım temsilci olmamı istiyorlardı. Sendikal eğitimlere katılmaya başladım. Eğitimleri Süleyman Üstün Hoca veriyordu. Hocamız biz genç işçilerin ufkunu açıyor, bizi derinden etkiliyordu. Eğitimleri hikâyelerle, yüreğimizi umutla donatıyordu. Süleyman Hocamızın eğitimlerine katıldığım için çok şanslıydım. Ama hepsi bu kadar değil. Eğitimlerde Hocamızı benim gibi dikkatle dinleyen bir başka metal işçisiyle tanıştım ve o beni İşçi Öz-Eğitim Gruplarının etkinliklerine davet etti. Gururla söylemeliyim ki bu daveti geri çevirmedim. Bu da benim hayatımın en büyük şansı oldu. İşçi Öz-Eğitim Gruplarında çeşitli grev ve direnişlerde tanışan, fabrikalarda mücadele eden işçiler vardı. Bu çalışmalara ben de hevesle katılıyordum. İşçilerin örgütlenmesi, bilinçlenmesi, sınıfının mücadele saflarına katılması için çok çalışıyorduk. Yaşamın bütün zorluklarına, baskı ve yasaklara rağmen mücadele ruhuyla doluyduk.
Emeklerimiz UİD-DER’le taçlandı ve açılış etkinliğine Süleyman Üstün Hocamızı da davet ettik. Etkinlik günü kendisiyle tanışmamı anlattım. Son derece sevindi, bana UİD-DER’in kuruluşuna öncülük eden eski kuşak mücadeleci işçileri tanıdığını, onlardan çok etkilendiğini söyledi. O gün daha iyi anladım ki mücadele örgütümüzün kökleri son derece sağlam temellere dayanıyor. Bu sağlam temelin üzerinde sapasağlam bir işçi örgütü, mücadele örgütü yükselmeye devam ediyor. Çocuklarım da bu mücadelenin bir parçası şimdi. Evlatlarımız, genç işçi kardeşlerimiz saflarımıza güç kattıkça umudumuz, kararlılığımız artıyor.
Kocaeli’den emekli bir metal işçisi
Gelenekten geleceğe: Bir pankartın yolculuğu
UİD-DER kuruluyor